Gezmekten ve sanattan ilham alan Sanatla Randevu ailesi olarak bazı yolculukların sadece gidilen yerleri değil insanın içini de değiştirdiğine şahit oluyoruz. Yeni programlarımızı sanatsever dostlarımızla buluşturmadan önce inceliyor, araştırıyor ve mutlaka ilham alacağımız bir bilgiye rastlıyoruz.
Yeni gezi rotamız da tam olarak bu şekilde ortaya çıktı… Güney Fransa’nın ışıkla yıkanmış köylerinde, yavaşlığın, sanatın ve doğanın iç içe geçtiği bir rota çizdik. Bu programı sadece bir manzara gezisi olarak değil; iz bırakmış hayatların, fırçadan taşan hikayelerin, iyileşme ve ilhamın peşinden gitmenin yolculuğu olarak düşündük.
Fransa Köylerinde Fırça İzleri
1941 yılında Henri Matisse, bağırsak kanseri nedeniyle ağır bir ameliyat geçirdi. Fırçayı eline alamayacak kadar güçsüz düşen sanatçı, iyileşme umuduyla Fransa’nın güneyinde, Nice yakınlarındaki Vence köyüne taşındı. Doktorlar umutsuzdur ama Matisse’in umudu, o köyün ışığında yeşerir. Günler geçtikçe, renkler gözünde yeniden canlanır. Ve burada, hayatı bambaşka bir yola girer.
Sanatına devam eder ve o köyde geçirdiği zaman yalnızca bedenen değil, ruhen de iyileşmesini sağlar.
Çiçekli balkonlar, zeytin ağaçları, yumuşak Akdeniz ışığı… Vence’in dingin atmosferi Matisse’in hem bedenine hem ruhuna iyi gelir.
Artık fırça yerine makasla çalışıyor, renkli kağıtları keserek yepyeni bir ifade dili yaratıyordu: papiers découpés (kesme kağıt kolajlar). Bu dönemde ürettiği eserler, sanat dünyasında devrim niteliğindeydi.
Ama Vence sadece sanatla değil, şifa ile de özdeşleşti onun için. Burada tanıştığı bir rahibenin ilhamıyla, yıllar sonra Rosaire Şapeli’ni tasarlar. Matisse, bu sade ama etkileyici şapeli “hayatımın başyapıtı” diye tanımlar.
Matisse’in Vence’de geçen yılları, sanatın ve doğanın nasıl iyileştirici bir güce sahip olduğunu gösterir:
“Hastalık beni özgürleştirdi. Daha önce sahip olmadığım bir açıklığa ulaştım.”
İşte biz de bu gezide, Matisse’nin izinden gidiyoruz.
Çiçekli balkonların, mis kokulu patikaların, taş sokakların arasında yalnızca birer gezgin değiliz artık. Ressamların neden bu köylere aşık olduğunu, neden burada üretmekten kendilerini alamadıklarını daha iyi anlayacağız.
18–21 Eylül tarihleri arasında, renklerin ve hikayelerin peşine düşmek isteyenlerle birlikte yola çıkıyoruz, bize katılmak isterseniz 0543 433 60 80’den her zaman ulaşabilirsiniz.