Genç Grafik Tasarımcısı Burak Vardar ile Sanatı Üzerine Söyleşi

18 yaşında ve 4 yıldır grafik tasarım yapıyor, uluslararası MSI CREATOR AWARD’da ülkemizi temsil eden en genç tasarımcı; Burak VARDAR. @artvardar olarak da tanınıyor. Burak Vardar ile güncel sanatı, üretim pratiği ve projeleri üzerine konuştuk.

Öncelikle sizi ve sanatınızı daha iyi anlayabilmemiz için, kendinizden bahseder misiniz?

Merhaba ben Burak Vardar diğer bir deyişle artvardar, 18 yaşındayım ve yaklaşık 4 yıldır grafik tasarım ile uğraşıyorum. Gezmeyi ve hayal kurmayı çok seven bir insanım. Grafik tasarıma olan düşkünlüğüm lise hayatımda yine bu işi yapan üstadlarımın eserlerini görünce başladı. Hayal kurmayı çok seven biri olarak hayallerim ile gerçeği ince bir köprü ile birleştirdiğim grafik tasarım alanına bu sayede başladım. Aşırı meraklı bir tip olduğumdan bu alanda hızlı bir ilerleme kaydettim. Sanatımda ise her zaman hayal ile gerçekliği bir araya getirmeye çalıştım. Ne sadece hayal ile ne de sadece gerçek ile bir işim olmadı. Bana göre yaptığım şey sadece hayalimi gerçeğe dönüştürmekti. Belkide bu yüzden bu işi yapmayı gerçekten çok seviyorum.

 
 

Çok gençsiniz, uluslararası bir yarışmada Türkiye’yi temsil ettiniz. Kendinizi nasıl geliştirdiniz?

4 yıl boyunca yaptığım büyüklü, ufaklı işlerden şunu çok iyi anladım: Biz insanlar gerçekten sevdiğimiz, bize mutluluk, heyecan veren işlerde çok başarılıyız. Çünkü bu tip işlerde bizi durdurabilecek bir güç olmuyor. Zamanın nasıl geçtiğini anlamıyoruz, bize gelen kötü ve haksız eleştirileri dikkate almıyoruz, sadece bize mutluluk veren işimize odaklanıyoruz ve zaman geçtikçe gelişiyoruz. Ben de tasarımı gerçekten çok seviyorum, bu sebeple kendimi geliştirmek bana mutluluk veriyor. Sürekli benden daha tecrübeli abilerimin eserlerini inceledim, onları dinledim, takip ettim. Gezmeyi seven bir insan olduğum için hem sanat alanında, hem de başka alanlarda birçok eseri yerinde inceleyip ufak ufak notlar çıkardım. Belki de bu sayede bu kadar genç yaşıma rağmen ülkemi temsil etme gururuna sahip olabildim.

 
 

Tasarım süreciniz nasıl işliyor?

Bence bizim tasarımlarımızda etkileyicilik ön planda olmalı. İnsanlar bizim eserlerimizi görünce hemen sayfayı geçmemeli tam tersine eserlerimiz onları şaşırtmalı, mutlu etmeli.
Bundan dolayı ben tasarımlarımı 3 aşamada yaparım:
1.aşama hayal aşamasıdır; bu aşamada bir hayalimi düşünürüm, etkileyici ve benim gibi birçok insana mutluluk verecek hayal.
2.aşama ise gerçeklik aşamasıdır; çünkü benim asıl işim bence hayalleri gerçeğe dönüştürebilmektir, bu aşamada eserim için gerekli fotoğrafları hazırlar ve onu en iyi şekilde gerçek ile birleştiririm.
3.aşama ise son aşamamdır; eserim ortaya çıktığı bu aşama beni en mutlu eden aşamadır

 
 

Çalışmalarınızı nasıl tanımlıyorsunuz?

İlk görüşte insanı bir duraklatmalı ve baktıkça ona mutluluğu, hayallerini vermeli. Eserim kendisi ile çelişmemeli ve her kesim insana hitap edebilmeli. Hayal ile gerçeği tam kıvamda bir arada bulundurmalı ve her ne olursa olsun tek bir konuyu çağrıştırmamalı. Her ne kadar sade tasarımlar sevsemde insanlara bir çok anlam çağrıştırmalı çünkü biz insanlar sevdiğimiz, değer verdiğimiz eşyalara ve canlılara anlam yükleriz, bence bizim için değerli olan o anlamdır, bu sebeple eserim birçok anlama açık olmalı.

 
 
 

Sizce Dijital Sanat’ı gelecekte neler bekliyor?

Teknoloji hızla geliştikçe hayatımıza yeni buluşlar, icatlar giriyor. Dijital sanat ta bunlardan biri, Genel olarak sanatın işi hiçbir zaman kolay olmamıştır. Çünkü sanat her ne olursa olsun gerçeği harmanlayan bir yapıya sahiptir. Gerçekle işi olmayanın sanatla da işi olmaz bence ve tüm gerçeği ilgi alanına alan sanat bazı kesimler tarafından her zaman engellenmeye çalışılacaktır. Lakin bu çalışma ister dijital sanat olsun ister sanatın başka dalları olsun bence başarılı olamayacaktır.Ben dijital sanatın geleceğini çok açık görenlerdenim, hızla ilerleyen teknolojimiz dijital sanatı da ivmeli bir şekilde yükseltecektir.

 
 

Dijital Sanat’a yeni başlayan gençlere ne önerirsiniz?

Sanat bir yolculuktur ve yolculuğun en iyisi, kralı olmaz. Bu alana gelen yaşıtlarım veya abilerim sabırlı olsunlar ve asla yaptıkları işi maddi açıdan düşünmesinler.Bu alanda tecrübeli kişiler ile konuşabilir ve onlardan yardım alabilirler. Bizim tek başarımız hayatımız boyunca devam edecek bu yola bir imza bırakabilmektir, bu yüzden genel yanılgıya düşüp ben yapamıyorum demek yerine zamanla tecrübe kazanıp yaptım diyebilmeliler. Hiçbir eleştiriyi kabul etmemek yerine gerçekten gelen eleştirileri kabul etmeli ve değişime açık olmalılar. Unutulmamalı ki sanat bir bilim değil ve kesin doğruları yok bu yüzden hata yapmaktan korkmasınlar ileride anlayacaklar ki onlara tecrübeyi veren yaptıkları hatalardır.